27. Temel’in Düğün Konuşması
Temel evleniyor.
Düğünde mikrofonu alıyor, kısa bir konuşma yapacak.

Herkes susmuş, bekliyor.

Temel mikrofona yaklaşıyor:

— Sevgili dostlar... Bu mutlu günümde gelinime bir söz veriyorum!

Herkes alkışlar.

Temel devam ediyor:

— Bunu burda söylüyorum: Bundan sonra evde son söz benim olacak... Ve o son söz şu olacak: "Peki karıcığım!"

28. Nasreddin Hoca ve Kapı Sesi
Bir gün Hoca evde otururken kapı çalar.
Hoca seslenir:

— Kim o?

Karşıdan cevap gelir:

— Benim!

Hoca kaşlarını çatar:

— Ben kim, sen kim? İsim söyle isim!

29. Temel’in Tavukları
Temel köyde tavukçuluk yapmaya karar verir.
Bir sürü tavuk alır.

Ama tavuklar yumurtlamaz.

Temel köy kahvesinde şikayet eder:

— Uyy Dursun, ben bu tavuklara ne diyeyim? Yumurtlamıyorlar!

Dursun akıl verir:

— Temel, nazik davran! Şarkı söyle!

Ertesi gün Temel tavuklara şarkı söylemeye başlar:
"Yumurtlaaa tavuuğum yumurtlaaa!"

Bir hafta geçer. Tavuklar hâlâ yumurtlamaz.
Temel sinirlenir:

— Uyy Dursun, şarkı söyledum, hala yumurtlayan yok, bunlar koroya başladı!

30. Nasreddin Hoca ve Çalınan Ayakkabı
Bir gün Hoca camide namaz kılar.
Çıkınca ayakkabılarının çalındığını görür.

Hoca bağırır:

— Allahım! Çalanın eline ayakkabı gibi eski bir hayat ver!
Giyerken hep ayağı acısın, yolda yürürken ayağı sıksın!

Köylüler şaşırır:

— Hoca, beddua mı ediyorsun?

Hoca gülümser:

— Evet, çünkü ayakkabıyı alan zaten fakirse, beddua gibi dua olur!

31. Temel'in Market Alışverişi
Temel büyük bir süpermarkete gider.
İlk defa böyle büyük bir yere giriyor.

Kasaya gelir, kasiyer sorar:

— Poşet ister misiniz?

Temel düşünür, düşünür:

— İsterum... Ama içine bir şeyler koyarsanız daha iyi olur!

32. Nasreddin Hoca’nın “Ya Tutarsa” Felsefesi
Bir gün köyde herkes Hoca'ya takılır:
— Hoca, her şeye "ya tutarsa" diyorsun!

Hoca düşünceli bir şekilde cevaplar:

— Hayatta hiçbir şey kesin değildir evlatlarım.
Bir adım atarsın, ya düşersin ya kalkarsın...
Ama her seferinde "ya tutarsa" diye umut edersin!
İşte hayat budur.

Köylüler bir anda durur.
Hoca devam eder:

— Şimdi köy kahvesine gidip borca çay içeceğim... YA TUTARSA?

33. Temel ve Dursun’un Şans Denemesi
Temel ve Dursun iddiaya girerler.

Temel der:

— Kim şanslıysa gökten bir şey düşsün!

İkisi de gökyüzüne bakar.
O sırada bir kuş geçer... Ve ikisinin de kafasına yapar!

Dursun der:

— Uyy Temel, ikimiz de şanslı çıktıydık mı şimdi?

Temel kafasını silerken cevaplar:

— Vallahi şanslıyuk, taş düşmedi ya!

34. Nasreddin Hoca ve Eşeğe Ters Binmek
Bir gün Hoca kasabaya giderken eşeğe ters binmiş.
Köylüler şaşkın:

— Hoca, niye ters binmişsin?

Hoca gayet ciddi bir şekilde:

— Eşeğe düz binsem sizden sırtımı görürüm.
Ters binince gözüm üzerinizde olur!
Hem siz beni, ben sizi görürüm. Kimse laf taşıyamaz!

35. Temel ve Cennetteki Yer
Temel rüyasında ölmüş, cennetin kapısına gelmiş.
Kapıda melek sorar:

— Dünyada ne iş yaptın?

Temel cevap verir:

— Çiftçilik yaptım, biraz da kahvede oturdum!

Melek sorar:

— Hiç iyi bir işin var mı?

Temel düşünür:

— Vallahi, bir gün kahvede yere düşen simidi yerden kaldırdım!

Melek gülümser:

— O zaman cennete küçük bir yer verelim sana... Bir de yanında kahve olsun!

36. Nasreddin Hoca'nın Cömertliği
Bir gün fakir bir adam Hoca’ya gelir:

— Hoca, çocuğum aç, bana biraz para ver!

Hoca hemen kesesini çıkarır, tüm parasını verir.

Köylüler şaşırır:

— Hoca, kendin de fakirsin, neden hepsini verdin?

Hoca gülümser:

— Ben parayı kendime değil, böyle günler için biriktiriyorum!

37. Temel ve GPS
Temel arabasına GPS cihazı alır.

Cihaz konuşuyor:

— 500 metre sonra sola dön!

Temel döner.

Sonra GPS der:

— 200 metre sonra sağa dön!

Temel döner.

Sonunda GPS sapıtır:

— Hatalı rota! Hatalı rota!

Temel kızar:

— Uyy kadın, sana mı soracam, ben köyü biliyrem!

38. Nasreddin Hoca'nın Rüyası
Hoca bir gün sabah uyanır, rüyasını anlatır:

— Rüyamda bir bostanda yürüyordum, karpuzlar altın gibi parlıyordu!

Komşular sorar:

— Peki Hoca, bir tane aldın mı?

Hoca kafasını sallar:

— Alamadım. Uyandım!

Komşular güler:

— Bari bir tane koparsaydın!

Hoca cevaplar:

— Bari siz de bana biraz uyanmadan sabretmeyi öğretseydiniz!

39. Temel ve Fotoğraf
Temel şehre gider, fotoğrafçıya uğrar.

Fotoğrafçı sorar:

— Gülümseyin!

Temel ciddi ciddi sorar:

— Zorunlu mudur? Ben zaten mutlu değilum ki!

Fotoğrafçı gülerek:

— Bari üzülmeyin, kamerayı da ağlatacaksınız!

40. Nasreddin Hoca'nın Bilgelik Dersi
Bir gün genç bir adam Hoca’ya gelir:

— Hoca, bana kısa yoldan nasıl zengin olurum?

Hoca gözlerini kısar:

— Evladım, kısa yoldan zengin olmanın iki yolu var: Ya gece gündüz çalışırsın, ya da rüyanda sayarsın!

Adam sorar:

— Üçüncü yol?

Hoca gülümser:

— Üçüncü yol da var ama onu zenginler bile bulamadı!