-
Kurban İle İlgili Bazı Sorular
Yanlışlıkla Başka Kurban Kesilirse Ne Olur?
Kurban kesen kimseler, yanlışlıkla birbirlerinin hayvanlarını keserlerse, bu durumda ne yapılması gerekir?
Kurban kesen kimseler, yanlışlıkla birbirlerinin hayvanlarını keserlerse, her kesilen kurban, sahibinin kurbanı olmak üzere geçerli olur. Etler henüz dağıtılmamışsa herkes kendi kurbanını alır; dağıtılmışsa helâlleşilir ve kesilen kurbanla ilgili her hangi bir fark talep edilmez.
Kurbanlık Hayvan Kesimden Önce Ölürse Ne Yapılmalıdır?
Zengin bir kimsenin kurbanlık niyetiyle aldığı hayvan kesilmeden önce ölürse, bu durumda, o kimsenin tekrar kurban alması gerekir. Fakat fakir kimsenin aldığı kurban kesilmeden önce ölürse, tekrar kurban alması gerekmez. Zira fakir olan kimse dinen kurban kesmek zorunda değildir. Ancak o, kurban ibadetinin sevabını kaçırmamak için, kendiliğinden böyle bir sorumluluğa girmiştir. Bu durumda keseceği kurban, sünnettir yani nafile ibadet türündendir. Nafile ibadetlerde ise insanlara ruhsat, kolaylık ve genişlik vardır.
Kurbandan Çıkacak Et Miktarına Göre Fiyat Verilebilir mi?
Hayvanı önceden belirleyip, fiyatını ise kesip parçalandıktan sonra çıkacak et miktarına göre ayarlamak üzere tehir etmek caiz değildir. Zira böyle bir alış veriş esnasında, kesimden sonra hayvandan ne kadar et çıkacağı belli değildir. Dolayısıyla kurbanlığın fiyatı da belli değildir. Hâlbuki dinimize göre, malın ve fiyatının alım satım esnasında taraflarca bilinir olması gerekir.
Ancak alım-satım esnasında kurbanlık hayvanı canlı olarak tartıp, kilosunu ve fiyatını belirledikten sonra satış yapmak caizdir. Zira burada hem mal ve hem de malın fiyatı belirlenmiştir.
Kurban İçin Alınan Hayvan Başkasına Satılabilir mi?
Kurban etmek için alınan bir hayvanı, bayram gününden önce başka bir kimseye satmakta bir mahzur yoktur. Bayram girdikten sonra satmak ise, Ebu Hanife ile İmam Muhammed’e göre kerahetle birlikte caizdir. Hanefî mezhebi içerisinde tercih edilen görüş de budur. Bu durumda, satılan hayvana denk veya bu hayvandan daha üstün bir hayvan alınarak, onun kurban edilmesi gerekir. Ancak, kurbanlık hayvan, belirlenip satın alındıktan sonra Allah’a adanmış demektir. Allah’a adanan hayvanın da, bir zaruret olmadıkça satılıp değiştirilmemesi temel bir kuraldır ve ibadet ruhuna da daha uygundur. (Serahsî, Mebsut, c. XII, s. 13.)
Vefat Etmiş Birine Bağışlanmak Üzere Kurban Kesilebilir mi?
Sevabı, ölmüş bir yakın akrabaya bağışlanmak üzere kurban kesilebilir mi?
Bu konuda öncelikle bir hususa dikkat edilmesi gerekir: Kurban, ölü için değil, yalnız Allah rızası için kesilir. Ancak kesilen kurbanın sevabı, ölüye ve ölülere bağışlanabilir. Bu yüzden bu konuda “ölü için veya vefat eden kimse için kurban kesmek” şeklinde bir yanlış kullanımdan kaçınılmalı, “sevabı bir ölüye veya vefat eden bir yakımıza bağışlanmak üzere kurban kesmek” şeklinde bir ifade kullanılmalıdır.
Sevabı vefat eden birine bağışlanmak üzere kesilen kurban iki türlü olabilir:
VASİYET EDİLEN KURBAN KESİLEBİLİR Mİ?
1-Vefat eden kimse, ölmeden önce kendisi için kurban kesilmesini vasiyet etmiş olabilir. Bu durumda vasiyetin gereği olarak kurban kesilebilir.
Kaynaklarımızda Hz. Ali (r.a.)’ın, Peygamberimiz için, vefatından sonra, her sene kurban kestiği rivayet edilir.
Haneş (r.a.)’dan şöyle rivayet ediliyor: Ben Hz. Ali'yi iki koçu kurban ederken gördüm de kendisine "Bu da nedir?" diye sordum. Hz. Ali, bana şöyle cevap verdi: "Resûlullah [aleyhissalatü vesselam] (vefatından sonra her sene) kendi yerine bir kurban kesmemi bana emretti. İşte ben de, onun yerine kurban kesiyorum" (Tirmizî, Edâhî, 2).
Ölüm döşeğindeki bir kimse, varislerine, bıraktığı maldan vefatından sonra kendisi için kurban kesilmesini vasiyet ederse, vasiyet edilen kurban, o şahıs adına bayram günlerinde kesilir. Ayrıca kesilen bu kurban, adak kurban hükmündedir. Dolayısıyla bu kurbanın etinden vasiyet edenin yakın akrabası yiyemez. Etin tamamı fakirlere dağıtılır.
2-Vefat eden kimse, vefat ederken kendisi için kurban kesilmesini vasiyet etmemiştir; fakat akrabaları, sevabını ona bağışlamak üzere, onun adına kurban kesmek istemişlerdir.
Ölürken kendisi için kurban kesilmesini vasiyet etmemiş kimse için, onun vârisleri veya başkaları, her zaman kendi mallarından hayvan kesip, sevabını o kimseye bağışlayabilir. Bu durumda kurban sadaka kurbanı olur. Bu kurbanın etinden, adına kesilen kişinin akrabaları yiyebilir.
Kurban Kesmek Yerine Parası Fakirlere Dağıtılabilir mi?
Allah Teala kurban ibadetini, kurbanlık hayvanı kesmek suretiyle yerine getirmemizi emretmiştir. Bu yüzden, bu ibadetin başka türlü yerine getirilmesi söz konusu değildir.
Üzerimize farz veya vacip olan bir ibadeti başka bir ibadetle değiştiremeyiz. Yani namaz kılmak istemeyen bir kişi onun yerine oruç tutamaz. Oruç tutması gereken bir kişi onun yerine sadaka veremez. Zekat vermesi gereken bir kişi de onun yerine oruç tutamaz. Bunların her biri Allah Teala tarafından birbirinden farklı farklı emredilmiş ibadetlerdir. Biri diğerinin yerine geçemez.
Dolayısıyla, kurban kesmesi gereken kişinin, bunun yerine sadaka vermek, kurban parasını fakir fukaraya dağıtmak gibi başka türlü ibadetler yapması, kurban ibadetinin yerine geçmez.
Kurban günlerinde kurban kesmenin ne kadar önemli olduğunu Peygamberimiz [aleyhissalatü vesselam] şu şekilde ifade etmektedir:
"Âdemoğlunun, Kurban Bayramı gününde Allah’a yaklaşmak için yapacağı en faziletli ibadet, kurban kesmektir. Kesilen kurbanın kanı daha yere düşmeden önce, kurban kesen kimse, Yüce Allah'ın katında yüksek bir makama ulaşır. Bu bakımdan, kurbanlarınızı gönül hoşluğu ile kesiniz” (Malik, Muvatta, Kurban, 24).
Kurban Kesene Ücret Olarak Kurban Eti Verilir mi?
Kurban kesene ücret olarak kurbanın eti veya derisi yahut bunların parası verilmez.
Kurban, sırf Allah’ın rızasını kazanmak amacıyla kesildiği için, kurban kesen kimse, kurbanın etini, derisini ve diğer parçalarını satamaz. Ayrıca bunları, kasap ücreti olarak da veremez.
Konuyla ilgili olarak Hz. Ali’den şöyle bir hadis rivayet edilmiştir: “Resûlullah [aleyhissalatü vesselam], develer kurban kesilirken başında durmamı, derilerini ve sırtlarındaki çullarını paylaştırmamı emretti ve onlardan herhangi bir şeyi kasap ücreti olarak vermeyi bana yasakladı ve ‘kasap ücretini biz kendimiz veririz’ buyurdu” (Müslim, Hac, 348).
Kurban Vekaletinde Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Burada, vekâleten kurban kesen kişinin, kendisine vekâlet verenlerle arasındaki dostluk ve arkadaşlık ilişkisinin derecesi önemlidir. Genel olarak bir kişinin, kurbanlık hayvanın piyasa fiyatını bilmeden “bana bir kurban kesin” demesi, normal şartlarda o kişinin kurbanlık hayvanın piyasadaki normal fiyatına razı olduğu anlamına gelir. Bu kişi için piyasada normal kabul edilen bir kurban alınıp kesilebilir. Zira buna izin vermiş sayılır. Ancak gündelik hayatta durum bu kadar basit ve açık değildir.
Bir kişi, vekil tayin ettiği kişiye, normal kurbanlık fiyatından daha az para vermişse, bu durumda, kendisine vekâlet verilen kişi şu şekilde hareket edebilir:
1- Eğer kurban kestirecek kişi, piyasadaki en düşük kurban fiyatını bildiği halde, o parayı vermişse, bu takdirde, bu kişi için, verdiği paraya uygun bir kurbanlık alınıp kesilmesi gerekir.
2- Eğer kişi kurbanlık fiyatlarını bilmediği halde, verdiği paranın yeterli olacağını sanmışsa, bu takdirde verilen paranın yeterli olmayacağı ona haber verilmeli ve onun kararına göre hareket edilmelidir.
3-Kişinin normal bir kurbanlık alımı için yeterli olacağını düşünerek verdiği para yeterli değilse ve bu durum kendisine haber verilemiyorsa, o zaman, vekil, o kimseyle arasındaki dostluk ve güvene göre hareket eder. Eğer verilen paranın yetmediği, kurbanı kestikten sonra söylendiğinde bir anlaşmazlık çıkmayacaksa, bu takdirde o kişi için normal bir kurban kesilebilir. Aradaki fark daha sonra ondan alınır. Şayet kişinin, ücret değişikliğine itiraz etmesi mümkünse ve bu da arada tartışmaya sebep olacaksa, o zaman, durum kurbanlık alımından önce mutlaka o kişiye anlatılmalı ve onayı alınmalıdır.
Hiç para vermeyip de “benim için bir kurban kes” diyen bir kişiyle ilgili şu durumlar söz konusudur.
1- Şayet kişi, piyasadaki normal kurban fiyatlarını bilerek bu talepte bulunmuşsa, o zaman, onun adına normal bir kurban alınıp kesilir ve ücret daha sonra kendisinden tahsil edilir.
2- O kişi kurban fiyatlarını bilmeden bu talepte bulunmuşsa, bu durumda aradaki dostluk ve güvene bakılır. Aradaki dostluk sebebiyle normal ücrete itiraz etmeyeceği düşünülüyorsa, o zaman o kişi için normal bir kurban alınıp kesilir ve daha sonra ücret kendisinden tahsil edilir. Ancak arada yakın bir dostluk bulunmadığı için daha sonra bir anlamazlığın çıkması mümkünse, bu takdirde, o kişi fiyat hakkında bilgilendirilir ve onun kararına göre hareket edilir.
Kurban Kesmenin Edepleri
Peygamber Efendimizin kurban kesme edebiyle ilgili öğüt ve uyarıları, bizim söz konusu manevi güzelliklere erebilmemiz için yol gösterici vesilelerdir. Neticede hem Efendimiz [aleyhissalatü vesselam]’ın uyarıları hem de dini kültürümüz içerisindeki örnek uygulamalardan hareketle, kendimiz ve aile çevremiz için kurban kesimine dair hassas ve içten davranışlardan örülü bir ibadet iklimi oluşturabiliriz. Peygamber [aleyhissalatü vesselam]’ın bu konudaki birkaç uyarısını hatırlayalım:
Bir defasında Peygamber Efendimiz, koyun kesen bir adam görmüştü. Adam koyunu yere yatırdıktan sonra bıçağını bilemeye çalışıyordu. Adamın bu katı ve duygusuz davranışını hoş bulmayan Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu:
“Hayvanı iki defa mı öldürmek istiyorsun? Onu yere yatırmadan bıçağını bilesen olmaz mıydı?”
Peygamberimiz [aleyhissalatü vesselam] bir başka hadislerinde de şöyle buyurmuştu:
“Allah Teâlâ her varlığa iyi davranılmasını emretmiştir. Öyleyse canlı bir varlığı öldürmeniz gerektiğinde, bu işi can yakmayacak şekilde yapın. Bir hayvanı boğazlayacağınız zaman, ona eziyet vermeden, güzel bir şekilde kesin. Bu işi yapacak olan kimse bıçağını iyice bilesin, hayvana acı çektirmesin” (Müslim, Sayd, 57).
KURBAN KESERKEN DİKKAT ETMEMİZ GEREKEN EDEP KURALLARI
Buna göre:
• Kurbanı, kesilecek yere sürükleyerek çekmek,
• Sebepsiz incitmek,
• Bıçağı, hayvanı yatırdıktan sonra bilemek,
• Hayvanlardan birini ötekinin gözü önünde kesmek,
• Hayvan tamamen ölüp hareketsiz kalmadan başını vücudundan ayırmak ve derisini yüzmeye başlamak,
• Hayvanı boğazından değil de ensesinden kesmek;
Peygamber Efendimiz [aleyhissalatü vesselam] tarafından kesin bir şekilde yasaklanmıştır. Zira bütün bu davranışlar, hayvana işkencedir ve dinimiz de işkenceyi yasaklamıştır.
KURBAN'DA İBADET ŞUURUMUZ
Diğer yandan, İslam âlimleri ve büyük zatların, Allah Teala’nın rızası, hastalıkların ve musibetlerin defi için daima sadaka vermeyi ve imkân varsa kurban kesmeyi tavsiye ettikleri görülür.
Ayrıca kesilecek kurbanın besili, sağlıklı ve organlarının noksan¬sız olmasına hassasiyet gösterilmesi, Allah’a olan yakınlık duygumuzun hep canlı kalmasına, ibadet şuurumuzun yoğunluk kazanmasına vesile olur.
Aynı şekilde eğer kurbanı, bizim adımıza başkası kesecekse, kesimden evvel kurban mahallinde hazır bulunmak, kurban kesilip derisi yüzülünceye kadar huşu ve teslimiyet duygularıyla orada bulunmak, bu iş bitince de iki rekat namaz kılmak kurban ibadetiyle ilgili güzel davranış ve hasletlerden sayılır. Nitekim büyükler:
“— İbadet insanı Cennet'e götürür. Ta'zim, huşu ve hürmetle yapılan ibadet ise insanı Cenâb-ı Hakk'a ulaştırır” demişlerdir.
alıntıdır
Yetkileriniz
- Konu Acma Yetkiniz Yok
- Cevap Yazma Yetkiniz Yok
- Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
- Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
-
Forum Kuralları